Yol Tarifi Al
Randevu Talep
Bizi Ara
Whatsapp

Rektum Kanseri

Rektum Kanseri Nedir?

Rektum kanseri kalın bağırsağın son 20 cm’lik kısmında oluşan kanserlerdir. Her yaşta çıkabilecek hastalık için 40 yaşından sonra risk artar.

Kanser, organ ya da doku üzerindeki hücrelerin kontrolsüz ve düzensiz şekilde çoğalması olarak tanımlanmaktadır.

Rektum, sindirim sisteminin son kısmı olan ve dışkılamayı sağlayan Makat (anüs) çevresinden önceki bölüme verilen isimdir. 

 

Rektum Kanseri

 

Rektum Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Rektum kanseri, her yaşta ortaya çıkabilir. Hastalığa yakalanma riski 40 yaşından sonra artmakta ve en sık olarak da 70 yaş üzeri insanlarda görülmektedir.

Bu nedenle belirtileri ve nedenleri hakkında doğru bilgiye sahip olup rutin kontroller için uzman doktora başvurulması hayati önem taşımaktadır.  

Rektum kanseri belirtileri şu şekilde sıralanmaktadır:

  1. Demir eksikliği anemisi.
  2. Ağrılı bağırsak hareketleri.
  3. Sürekli dışkılama hissi oluşması.
  4. Dışkılama sırasında ağrı hissedilmesi.
  5. Dışkıda şeffaf bir salgının gözlemlenmesi.
  6. Dışkının normalden ince yada kalın olması. 
  7. Karında ve kalça kemiğinde ağrı, şişlik ve gaz oluşması.
  8. Dışkılama sırasında kan gelmesine rağmen ağrı hissedilmemesi.
  9. Kanamanın pıhtı, damla ya da dışkı üzerinde çizgi şeklinde gelmesi. 
  10. Bağırsak hareketlerinin değişmesi. (İshal ya da kabızlıkta yoğunluk)
  11. İştahsızlık, halsizlik, ani kilo kaybı, bulantı ve kusma belirtilerinin oluşması. 
  12. Dışkılamanın tam olmadığı ve bağırsakların dolu olduğu hissinin yaşanması.
  13. Dışkılama sırasında ya da dışkılama olmadığı zamanlarda da makattan kan gelmesi.

Rektum kanseri belirtileri bunlardır.

 

Rektum Kanseri Belirtileri

 

Rektum Kanseri Risk Grubunda Kimler Vardır?

Rektum kanserine yakalanmamak için sağlıklı yaşam ve beslenme şekliyle ilgili bilim ve sağlık insanlarının uyarılarını dikkate almayan herkes risk altındadır. 

Rektum kanseri görülme sıklığının fazla olduğu kişiler:

  • Düzenli spor yapmayanlar.
  • İltihaplı bağırsak hastalıkları olanlar.
  • Alkol ve sigara tüketimi yoğun olanlar.
  • Ailesinde kalın bağırsak kanser öyküsü olanlar.
  • Çiğ sebze ve meyve tüketme alışkanlığı olmayanlar.
  • Mevsimine göre sebze ve meyve tüketme alışkanlığı olmayanlar. 
  • Kırmızı et tüketiminde yanmış, kömürleşmiş etleri tercih edenler.
  • Düzenli olarak yapılması gereken sağlık kontrollerini ihmal edenler.
  • Hayvansal ağırlıklı ve doymuş yağ oranı yüksek  beslenme şeklini tercih edenler.
  • Zeytinyağlı ve Akdeniz Usulü bol yeşil sebze tüketme alışkanlığı bulunmayanlar.

 

Rektum Kanseri Risk Faktörleri

Rektum kanserine yakalanma riskine sebep olabilecek diğer durumlar;

1) Sigara Kullanımı: Sigara kullanan kişiler artmış kolon kanseri riskine sahip olabilir.

2) Düzenli olarak haftada üçten fazla alkollü içecek tüketmek kolorektal kanser riskini artırabilir.

3) Kontrolsüz Tip-2 Diyabeti: İnsülin direnci olan bireyler artmış kolorektal kanser riskine sahiptir.

4) İnflamatuar Bağırsak Hastalığı: Ülseratif kolit ve Crohn gibi kolonu ve rektumu tutan kronik inflamatuar hastalıklar kolorektal kanser riskini artırır.

5) Beslenme Faktörleri: Kolorektal kanser düşük sebze, yüksek kırmızı et ağırlıklı beslenme ile ilişkili olabilir. Özellikle et yanmış veya iyi pişmiş olduğunda.

6) Afrika-Amerikan asıllı olmak: Birleşik Devletlerde doğan Afrika asıllı bireylerin kolorektal kansere yakalanma riskleri, Avrupa asıllı bireylere göre daha fazladır.

7) Normal kiloda kabul edilen insanlar ile kıyaslandığında obez bireylerin kolorektal kanseri riski ve kolon veya rektum kanseri sebebi ile ölüm riski daha yüksektir.

8) Kolorektal Kanser veya Polip Geçmişi: Hali hazırda rektal kanser, kolon kanseri veya adenomatöz polip sahibi iseniz gelecekte kolorektal kansere yakalanma riskiniz yüksektir.

9) Sedanter (Hareketsiz) Yaşam: Eğer aktif değilseniz kolorektal kanser geliştirme ihtimaliniz daha yüksektir. Düzenli fiziksel aktivitede bulunmak kolon kanseri riskini azaltabilir.

10) Kolorektal Kanser Riskini Artıran Kalıtsal Sendromlar: Ailenizde nesillerdir aktarılan genetik sendromlar kolorektal kanser riskini artırabilir. Bu sendromlara FAP ve HNPCC dahildir.

11) Yaş: Kolon kanseri veya rektum kanseri tanısı alan hastaların büyük çoğunluğu 50 yaşın üzerindedir. Kolorektal kanser daha genç bireylerde de oluşabilir ancak çok daha az sıklıktadır.

12) Önceki kanserler için radyasyon terapisi almış olmak: Önceki kanserleri tedavi etme amaçlı karın bölgesine yönelik radyasyon terapisi almış olmak kolorektal kanseri riskini artırabilir.

13) Ailede kolorektal kanser öyküsü: Kolorektal kansere sahip bir ebeveyniniz, kardeşiniz veya çocuğunuz varsa sizin de hastalığı geliştirme ihtimaliniz yüksektir. Eğer birden çok aile bireyinde kolon kanseri veya rektal kanser varsa riskiniz daha çoktur.

14) Herediter Nonpolipozis Kolorektal Kanser (HNPCC): HNPCC, aynı zamanda Lynch Sendromu olarak da adlandırılır. Kolon kanseri ve diğer kanserlerin riskini artırır. HNPCC sahibi bireyler 50 yaşından önce kolon kanserine yakalanma eğilimindedirler.

15) Ailesel Adenomatöz Polipozis (FAP): FAP kolon ve rektum içinde binlerce polip geliştirmenize neden olan nadir bir hastalıktır. Tedavi edilmeyen FAP sahibi bireyler 40 yaşından önce kolon kanseri veya rektal kanser gelişme riskini oldukça artırır.

 

Rektum Kanserine Yakalanmamak İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?

Rektum kanserine neden olan durumları hayatımızdan çıkararak kansere yakalanma riskimizi azaltabiliriz.

Özellikle ailesinde kanser öyküsü bulunanların daha da dikkatli olması, rutin kontroller yaptırması gerekmektedir.

Hastalık yaşlılık evresi olarak tanımlanan 60 yaş üstünde sık görülse de farklı yaş aralıklarında da hastalar mevcuttur.

Farklı yaş aralıklarında da görüldüğü için, ortalama 40 yaşından itibaren doktorunuzun uygun göreceği aralıklarla kolonoskopi yapılması önemlidir.

Erken dönem teşhislerde rektum kanseri hastaların yaşama oranı %90 civarında artmaktadır

 

Rektum Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

 

Kolonoskopi

 

Rektum kanseri teşhisi makata yakınlığından dolayı ilk aşamada rektal tuşe muayenesi (elle yapılan bir muayene) ile saptanabilir.

Rektum kanseri kesin tanısı kolonoskopik inceleme ile biyopsi yapılarak konulur.

Kesin tanı alındıktan sonra rektum kanseri rektal mr ve tüm vücut tomografisi ile radyolojik evreleme yapılır. Bu evreleme rektum kanseri için çok önemli olup hastanın tedavi planı belirlenir.

 

Rektum Kanseri Tedavi Süreci Nasıl Olur?

Rektum kanseri tedavi süreci 4 aşamadan oluşur. Bu aşamalar sırasıyla şu şekildedir:

  1. Anüs (Makat) çevresinde gözlemlenen kanamalı ağrılar, dışkılamada zorluklar gibi nedenler ortaya çıktığında vakit kaybetmeden bir uzman doktora başvurulması gerekir.
  2. Şikayetler dinlendikten sonra yapılan birtakım kan tahlilleri, farklı tarama yöntemleriyle sonuç ortaya çıkar.
  3. Rektum kanserinin evresi, tümörün bulunduğu alan, başka organların durumu gibi kriterlerin de yol göstericiliğiyle doktorlar tarafından ameliyatlı ya da ameliyatsız tedavi şekilleri belirlenir.
  4. Hastanın radyoterapi (ışın tedavisi) ve kemoterapi (ilaç tedavisi) alıp almayacağı, eğer alınacaksa birlikte mi yoksa ayrı mı alınacağı gibi süreçler, bu alanda uzman doktorlar tarafından planlanarak tedavi süreci başlar.

 

Rektum Kanseri Ameliyatı

Rektum Kanseri Ameliyatı

Başlangıç olarak ek tedavi almış ya da almamış tüm rektum kanseri hastalarının ameliyatı özelleşmiş tecrübe gerektirir.

Başarılı bir rektum kanseri ameliyatı için rektum, etrafındaki yağlı doku ve onu saran kılıf bozulmadan çıkarılmalıdır. Bu operasyon Total Mezorektal Eksizyon (TME) ile Low Anterior Rezeksiyon (LAR) olarak adlandırılmaktadır.

Rektumun pelvis (kalça kemiği) içinde yerleşimi rektum kanseri ameliyatını zorlaştıran bir faktördür. Rektum önünde mesane, prostat, yanlarda genital ve üriner sistemi besleyen damarlar ve sinirler, idrar yolları (üreter), arkada ise kalça kemiğinin önünde yer alan çok sayıda damar bulunmaktadır.

Bu yapılardan uzak durulma çabası olası yaralanmaları engellerken rektum kılıfının yırtılarak onkolojik cerrahi kuralların bozulmasına yol açabilir.

Diğer yandan rektum kılıfını korumak için çok uzaktan kesmek çevre yapıların yaralanmasına, dolayısıyla ek ameliyatlara, hayatı tehdit edebilecek ciddi kanamalara ya da cinsellik ve işeme ile ilgili fonksiyon bozukluklarına yol açabilir.

Rektum kanseri ameliyatı, bu cerrahi kuralların tümüne uyulmak şartıyla geleneksel (açık cerrahi) yöntemiyle, laparoskopik ya da robotik cerrahi yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilebilir.

Bilimsel veriler laparoskopik (kapalı) ameliyat yönteminin açık cerrahi kadar etkili bir kanser cerrahisi sağladığını, bunun yanında birçok avantajı beraberinde getirdiğini göstermektedir.

Yüksek maliyeti olan robotik cerrahinin ise laparoskopik cerrahiye belirgin bir üstünlüğü görülmemiştir.

Dolayısıyla günümüz kolorektal cerrahi pratiğinde rektum kanserinde laparoskopik cerrahi öncelikli olarak önerilmektedir.

 

Rektum Kanserinde Laparoskopik (Kapalı) Tedavi Şekli Nedir?

Rektum kanserinde, kanserin evresine göre tedavi şekli belirlenir.

Bu nedenle 2. ve 3. evrelerde hastaların bir kısmında ameliyatsız tedavi yöntemi uygulanabilir.

Laparoskopik (kapalı) cerrahi yöntemi, robotik cerrahi yöntemi veya açık ameliyat yöntemleri ile kıyaslandığında daha avantajlı bir yöntemdir.

Dünyada ilk laparoskopik (kapalı) ameliyatı 1991 yılında yapılmıştır ve o zamandan bu zamana kadar gelen süreçte bu ameliyat yöntemi sıklıkla tercih edilmiştir.

 

Laparoskopi Ameliyatı Nedir?

 

Laparoskopi Ameliyatı

 

Laparoskopi ameliyatı, karın üstünde geniş kesiler açılmadan, daha az doku hasarı ile oluşturulan deliklerden içeri özel aletlerle girilerek, kameralar yardımıyla dokunun durumunu inceledikten sonra tedavi şeklinin belirlenip uygulandığı bir yöntemidir.

Laparoskopi ameliyatı izi küçük bir kesikten ibarettir ve ağrı oluşumu açık ameliyata göre çok azdır.

Laparoskopi ameliyatı sonrası iyileşme süresi kısa olduğu için, hastanın kemoterapisi daha kısa sürede başlayabilir.

Laparoskopi ameliyatı süresi tümörün yeri, kanserin evresi, hastanın özel durumuna göre 1 ile 5 saat arasında değişebilen bir süreyi kapsamaktadır.

Kapalı ameliyatlar ayrı bir uzmanlık alanı gerektirdiğinden tedavinin bu alanda uzman bir Genel Cerrah tarafından yapılması da dikkat edilmesi gereken bir konudur.

 

Rektum Kanseri Işın Tedavisi

Kalın bağırsağın son bölümünde oluşan rektum kanseri hücrelerinin evresi, yerleştiği bölgenin özelliği, riskleri ve hastanın sağlık koşulları da göz önünde bulundurulup değerlendirildikten sonra, tümörlü doku vücuttan çıkarılmadan önce ya da çıkarıldıktan sonra ışın tedavisi (radyoterapi) uygulanır.

Kanser hücrelerinin yok edilmesi için iyonize radyasyon kullanılır. Özellikle çevre dokulara, lenf bezlerine sıçrama gibi bir durum varsa ışın tedavisine ihtiyaç duyulur.

Rektum kanseri ışın tedavisi süreci Radyasyon Onkoloğu tarafından planlanır.

Rektum Kanseri Işın Tedavisi

 

Rektum Kanseri Işın Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Rektum kanseri ışın (radyoterapi) tedavisi süresi, Radyosyon Onkoloğu tarafından belirlenmekle birlikte kısa süreli tedavilerde haftanın 5 günü üzerinden 6 haftaya kadar planlanır.

Sonrasındaki kontrollerde tedavinin etkisine göre gerekirse yeni bir planlama yapılır. Bazı hastalar radyoterapi ve kemoterapiyi aynı dönemde de alabilirler. 

 

Rektum Kanserinde Işın Tedavisinin Yan Etkileri

Rektum kanserinde, rektum çevresindeki radyoterapi (ışın) tedavisine bağlı olarak “Radyosyon Proktiti” denilen iltihaplı rahatsızlıklar oluşabilir.

Dışkılama kontrol problemleri, ağrı, akıntı, rektumda sertleşme, kalınlaşma, damarlarda anormal yumak oluşumları gözlemlenebilir.

Aynı şekilde kemoterapi ilaçlarının etkisiyle bağırsak hareketlerinde düzensizlik, halsizlik, iştahsızlık gibi durumlarda oluşabilir.

Rektum kanserinde ışın tedavisinin yan etkileri hastanın durumuna göre bazen yoğun yaşanırken bazen hiç gözlemlenmeyebilir. 

 

Rektum Kanserinde Kemoterapi ve İlaç Tedavisi Nasıl Olmaktadır?

Kanser hastalıkları multidisipliner bir tedavi yaklaşımı gerektirir ve farklı bölümlerin ortaya çıkardığı ekip çalışmasına dayanır.

Rektum kanseri teşhisi konulan hastanın hastalık evresi, hastanın yandaş hastalıkları, tahlil ve kan sonuçları, genel sağlık durumu gibi birtakım veriler ışığında süreç planlanır.

Asıl tedavi şekli cerrahi olduğu için vücuttan tümörlü dokunun çıkarılması hedeflenerek, tedavi şekli belirlenir.

Tümörün özelliği, çapı, bulunduğu bölgedeki risk durumu gibi kriterlere göre ameliyat öncesi ve sonrasında radyoterapi (ışın tedavisi) ve kemoterapi (ilaç tedavisi) uygulanabilir.

Bu süreçte kemoterapi ilaçla tedavinin amacı kansere karşı en etkili korunmayı sağlamaktır. Kanserin başka organlara metastaz (sıçrama) yapmasına engel olmaktır.

Kemoterapi tedavisi tıbbi Onkolog tarafından hastanın durumuna göre özel olarak belirlenir.

 

Neoadjuvan Kemoradyoterapi Tedavisi

Rektum kanseri hastalar için ameliyattan önce kemoterapi ve radyoterapi kombinasyonu önerilebilir; buna neoadjuvan kemoradyoterapi denir.

Neoadjuvan kemoradyoterapi tedavisi, cerrahi işlem öncesi tümörü küçültebilir, aynı zamanda kanserin tekrar etme riskini ve kalıcı kolostomi riskini azaltır.

 

Neoadjuvan kemoterapi Nedir?

Rektum kanseri ameliyatı öncesi uygulanan kemoterapiye neoadjuvan kemoterapi denmektedir. Neoadjuvan kemoterapi, kanserin asıl tedavisi yani (cerrahi veya radyoterapi) öncesi uygulanır.

 

Adjuvan Kemoterapi Nedir?

Adjuvan kemoterapi, rektum kanseri tedavisinde cerrahi işlem veya radyoterapi sonrası hastalığın tekrarlamasını önlemek ve azaltmak için kullanılan kemoterapidir.

 

Endoskopik Rektum Kanseri Tedavisi Nedir?

Endoskopik yöntemler ile rektum kanseri tanı ve tedavisi yapılması mümkündür.

Rektum kanseri tanısı kolonoskopi sırasında alınan biyopsinin patoloji hekimi tarafından değerlendirilip, kanser hücrelerinin görülmesi ile konulmaktadır. Gastrointestinal sistem kanserlerinin çoğunluğu poliplerden gelişmektedir.

Poliplerin kanserleşmeden kolonoskopi ile tespiti ve özel cihazlar yardımı ile kolonoskopik olarak çıkarılması, kanser oluşumunu da engelleyecektir.

 

Endoskopik Rektum Kanseri Tedavisi

 

Rektum kanseri oluşumu gerçekleşse bile özellikle erken evre kanserlerde lokal olarak kanserli dokunun çıkarılması mümkündür.

Kanserli dokunun çıkarılma işlemi Transanal Lokal Eksizyon olarak adlandırılır, bu işlem ile hastanın iyileşme süresi ve hastanede kalış süresi oldukça kısadır.

Anal bölgeden girilen özel aletler yardımı ile özellikle anal birimden itibaren ilk 10 cm’ye kadar olan bölgedeki lezyonların çıkarılması mümkündür.

 

Rektum Kanseri 1. Evre Tedavisi

Rektum kanseri 1. evre tedavisi için kullanılan çeşitli farklı ameliyatlar vardır:

Transanal lokal eksizyon: Anal kanaldan rektuma girilerek, kesi yapılmadan laparoskopik yöntemle tümörün çıkartılmasına transanal lokal eksizyon denir. Hasta 1 gün hastanede kontrol amaçlı takip edilir. İşlem sonrası hasta taburcu edilir.

Low Anterior Rezeksiyon (LAR): Rektumun anüse yeniden bağlanmasına izin verecek kadar, rektumun çevresindeki lenf nodları ile birlikte çıkarılması ve sonrasında kolonun makat bölgesine bağlanmasını gerektiren bir cerrahi yöntemdir. Genellikle Low Anterior Rezeksiyon (LAR) cerrahisi sırasında hastalara geçici ileostomi açılır.

Abdomino Perineal Rezeksiyon (APR) : Makat kaslarını tutan distal rektum kanserlerinde uygulanan bir cerrahi yöntemdir. Rektum ile birlikte makat bölgesi de çıkarılır. Hastaya kalıcı kolostomi işlemi yapılır. Bu ameliyat sonrası hastalar yaşamları boyunca büyük tuvaletini bir torba aracılığı ile yapar.

 

Rektum Kanseri 2. Evre Tedavisi

Rektum kanseri 2. evre tedavisi, tıbbi olarak uygun olan ve kombine tedavi yöntemleri uygulanabilen hastalar için aşağıdakilerden oluşabilir:

Açık yada kapalı yöntemle rektum cerrahisi ( low anterior reziksiyon ): Evre 2 rektum kanserlerinin büyük çoğunluğunda sadece bu cerrahi tedavi yeterli olmaktadır. Eğer evre 2 rektum kanserinde lenf nodu tutulumu görülürse ameliyat sonrası kontrol amaçlı kemoradyoterapi verilmesi uygundur.

Ameliyat sonrası Adjuvan Kemoterapi : Bazı evre 2 rektum kanseri hastalarında ameliyat sonrası kemoterapi verilebilir. Bu kemoterapi şekline adjuvan kemoterapi denir.

 

Rektum Kanseri 3. Evre Tedavisi

Rektum kanseri 3. evre tedavisi için hastaların çoğuna cerrahi, kemoterapi ve kemoradyoterapi kombinasyonları tavsiye edilir.

3. evre rektum kanseri, önce radyoterpi veya kemoterapi ile yada ikisi kombine edilerek başlanır.

Kemoradyoterapi tedavisi sonrası hasta 8-12 hafta bekler. Sonrasında Low Anterior Rezeksiyon (LAR) cerrahisi yapılır.

3. evre rektum kanserinde komoradyoterapi ile tedaviye başlamanın amacı tümörün küçültülmesi ve cerrahi sonrası nüks yani tekrar etme oranının azaltılmasıdır.

%20 oranında kemoradyoterapiden sonra tümör tamamen kaybolur.

3. evre rektum kanserinde, tıbbi olarak uygun olup ve kombine tedavi yöntemlerini tolere edebilen kanser hastalarının tedavisinde, ameliyattan önce kemoradyoterapi (kemoterapi ve radyoterapi), adjuvan tedavisi ve abdominal cerrahi uygulanabilir. Ameliyattan sonra ise adjuvan kemoterapi uygulanabilir.

Başlangıçta kemoradyoterapiyi tolere edemeyen hastalarda, ek bir tedavi olmadan doğrudan cerrahi işlem uygulanabilir. Cerrahi işlem sonrası da adjuvan kemoterapi veya kemoradyoterapi uygulanabilir.

 

Rektum Kanseri 4. Evre Tedavisi

Rektum kanseri 4. evre tedavisinde tümör uzak organlara sıçradığı için öncelikle tedaviye kemoterapi ile başlanır.

Kemoterapi sonrası hasta PET Tomografi ile değerlendirilir. Yaygın tümörler kemoterapi sonrası cerrahi olarak sitoredüktif cerrahi ile temizlenir.

Bu cerrahi operasyon da tüm tümörlerin temizlenmesi çok önemli olup hastanın onkolog ve cerrahı tarafından yakından takip edilmesi hayati önem taşımaktadır.

 

Rektum Kanseri Öldürürmü?

Rektum kanseri ölümcül bir hastalıktır fakat erken teşhis edildiğinde hastanın yaşama oranı %90 civarındadır.

Bu yüzden hastalığın belirtilerini iyi öğrenmeniz ve kalıtsal bir durumdan kaynaklı yakalanmalardan kaçınmak içinde aile geçmişinde kolorektal kanser yaşayan bireyler olup olmadığını öğrenmenizde fayda vardır.

Eğer hastalığın belirtileri söz konusu ise yada aile geçmişinizde kolorektal kanser yaşamış bireyler var ise, mutlaka düzenli aralıklar ile kanser olup olmadığınızı öğrenmek için kolonoskopi olunuz.

INSTAGRAM

TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN