Randevu Oluşturun

Proktoloji

Anasayfa » Hastalıklar » Proktoloji

Makat Apsesi (Anal Apse) (Perianal Apse)

Anorektal Manometri

Anüs (Makat) Estetiği

Anal Fistül Nedir? Belirtileri Nelerdir? Tedavisi Zor Mu?

Anal Fissür (Makat Çatlağı) Nedir? Tedavisi Zor Mu?

Hemoroid (Basur)

Pilonidal sinüs (Kıl dönmesi)

INSTAGRAM

Crohn Hastalığı Risk Faktörleri 1) Yaş: Croh

Crohn Hastalığı Risk Faktörleri

1) Yaş: Crohn hastalığı her yaşta ortaya çıkabilir, ancak crohn hastalığına yakalanan çoğu kişi 30 yaş civarından önce teşhis ediliyor.

2) Etnik Köken: Crohn hastalığı herhangi bir etnik grubu etkileyebilmesine rağmen, beyazlar, özellikle Doğu Avrupa (Aşkenazi) Yahudi kökenliler, en yüksek riske sahiptir. Ancak, Crohn hastalığının görülme sıklığı Kuzey Amerika ve Birleşik Krallık'ta yaşayan Siyahi insanlar arasında artmaktadır. Crohn hastalığı ayrıca Orta Doğu nüfusunda ve Amerika Birleşik Devletleri'ne göç edenler arasında giderek daha fazla görülmektedir.

3) Aile Geçmişi: Ebeveyn, kardeş veya çocuk gibi birinci derece akrabanızda bu hastalık varsa daha yüksek risk altındasınız. Crohn hastalığı olan her 5 kişiden 1'inin bu hastalığa sahip bir aile üyesi vardır.

4) Sigara İçmek: Sigara içmek Crohn hastalığının gelişmesi için en önemli kontrol edilebilir risk faktörüdür. Sigara içmek ayrıca daha şiddetli hastalığa ve daha yüksek ameliyat olma riskine yol açar. Sigara içiyorsanız, bırakmanız önemlidir.

5) Steroid Olmayan Anti-İnflamatuar İlaçlar: Bunlara ibuprofen (Advil, Motrin IB, diğerleri), naproksen sodyum (Aleve), diklofenak sodyum ve diğerleri dahildir. Crohn hastalığına neden olmazlar ancak Crohn hastalığını kötüleştiren bağırsak iltihabına yol açabilirler.

#crohn
#crohnatağı
#crohnhastalığı
#riskfaktörleri
#crohnsdisease
#crohnswarrior
#morbuscrohn
#semptomlar
#belirtiler
#risk
#bağırsak
#bağırsaksağlığı
#sağlık

Daha fazla bilgi almak için web sitemizi ziyaret

Daha fazla bilgi almak için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

#karınağrısı
#karinagrisi
#karın
#stomachache
#magenschmerzen
#sağlık
#sağlıklıyaşam
#önemlibilgiler
#önemli
#sağlıkiçin
#karınbölgesi
#hastalık
#hastalıklar

Kıl dönmesi riski, kuyruk sokumu bölgesinde sü

Kıl dönmesi riski, kuyruk sokumu bölgesinde sürekli sürtünme veya sıkışma yaşayan kişilerde artabilir. Özellikle fazla kilolu bireylerde veya uzun süre oturarak çalışan kişilerde daha sık görülebilir.

Kıl Dönmesi Riskini Artıran Faktörler

1. Kıl Folikülü’nün İçeri Doğru Büyümesi

Kıl dönmesi genellikle kuyruk sokumu (sakrum) bölgesinde, belin altında gelişir. Bu bölgedeki tüylerin, cilt yüzeyine çıkması için gereken doğal yolu takip etmekte sorun yaşaması sonucu ortaya çıkar. Tüyler, cilt altına doğru saplanır ve bir kıl torbası veya kist oluşur.

2. Kuyruk Sokumu Travması

Bazı durumlarda, cilt altına saplanan tüyler travmatik bir olay sonucu bu bölgeye yönlendirilebilir. Örneğin, düşme, darbe veya aşırı baskı gibi faktörler, tüylerin cilt altına doğru yönlendirilmesine yol açabilir.

3. Genetik Faktörler

Aile geçmişi de kıl dönmesi riskini artırabilir. Aile üyelerinde kıl dönmesi öyküsü olan bireylerde risk daha yüksek olabilir.

4. Hormonal Değişiklikler

Hormonal değişiklikler, tüy büyümesini etkileyebilir ve dolayısıyla kıl dönmesi riskini artırabilir. Bu nedenle ergenlik dönemi, hamilelik veya hormonal tedavi alan bireylerde kıl dönmesi riski artabilir.

5. Yeterince Hijyen Olunmaması:

Temizlik ve hijyen kurallarına uyulmaması, kıl dönmesi riskini artırabilir. Temizlenmeyen veya tüylerin doğru şekilde kesilmediği bölgelerde enfeksiyon riski daha yüksektir.

#kıldönmesi
#kildonmesi
#pilonidalsinüs
#pilonidalsinüs
#pilonidalsinustreatment
#sinuspilonidalis
#uzunsüre
#oturmak
#vücutsağlığı
#dikkat
#dikkatedelim
#sağlıkiçin
#sağlıkiçinherşey
#sağlıkiçindeğer

Daha fazla bilgi almak için web sitemizi ziyaret

Daha fazla bilgi almak için web sitemizi ziyaret edebilir,
☎️ +90 501 068 66 25 no’lu hattımızı arayarak randevu oluşturabilirsiniz.

#kolon
#kolonkanseri
#ikincibeyinbağırsak
#darmkrebs
#kolorektal
#kolorektalkanser
#kolorektalkanserler
#kanser
#kansertaraması
#bağırsak
#bağırsaksağlığı
#bagirsaksagligi
#kolonkanseririskfaktörleri
#nelerdir
#nedir
#sağlıklıyaşam
#ikincibeyin

-IBD, sindirim sisteminin çeşitli bölgelerinde

-IBD, sindirim sisteminin çeşitli bölgelerinde kronik iltihaplara neden olur. Ana tipleri, Ülseratif Kolit ile Crohn Hastalığıdır. İBD bağırsaklarda meydana gelen iltihaplanmalara ve ülserlere katkıda bulunur.

-IBS'li pek çok hasta ise, IBS ve beyin arasındaki bağlantıyı destekleyen anksiyete ya da depresyon yaşamaktadır. Bu bağırsak - beyin bağlantısı, sindirim sisteminiz aracılığıyla kalın bağırsağınızın işleyişini bozabilir. Nedeni ne olursa olsun, eğer IBS hastasıysanız, sindirim sisteminiz tetikleyicilere (stres, hormonal değişiklikler ve süt ürünleri gibi bazı yiyecekler) aşırı tepki verebilir ve ishal, kabızlık ve karın ağrısı gibi rahatsız edici semptomlara yol açabilir.

-IBS ve IBD hem ishale hem de karın ağrısına neden olabilmesine rağmen, semptomları bazı yönlerden farklıdır. Örneğin kabızlık problemi IBS ile daha çok ilişkilidir. Eğer kanlı ishal sorunu yaşıyorsanız IBD olma olasılığınız daha yüksektir. Ülseratif Kolit ve Crohn Hastalığı kanamaya sebep olan ülserlere neden olabilir, bu nedenle tuvaletinizde kan görebilirsiniz. IBS’li hastaların ishalden değil, kabızlık nedeniyle hemoroid veya anal fissürden kaynaklı kanama yaşama olasılığı daha yüksektir.

#ibs
#IBS
#ibd
#IBD
#İrrİtablbağırsaksendromu
#İnflamatuarbağırsakhastalığı
#bağırsak
#bağırsaksağlığı
#bagirsaksagligi
#sağlık
#inflammatoryboweldisease
#irritablebowelsyndrome

Yetersiz Sıvı Alım Sonrası 1. Dehidrasyon Sı

Yetersiz Sıvı Alım Sonrası

1. Dehidrasyon
Sıvılarda vücut ağırlığının yaklaşık %3'ünün kaybı, yeterli vücut sıvısının, özellikle de suyun eksikliği ile karakterize edilen dehidrasyona yol açabilir.

2. Fiziksel performanta azalma
Yetersiz sıvı alımı, fiziksel aktivite sırasında artan kalp atış hızı, vücut ısısı ve yorgunlukla kendini gösteren fiziksel performansın azalmasına neden olabilir. Bu, günlük rutinleri ve aktiviteleri bozabilir.

3. Azalan bilişsel işlev
Dehidrasyon, hafızayı, konsantrasyonu ve bilişsel süreci etkileyerek bilişsel işlevi bozabilir.

4. Dışkılamada zorluk
Yetersiz sıvı alımı, azalan hidrasyon seviyeleri düzgün sindirimi ve bağırsak hareketlerini engellediğinden kabızlığa katkıda bulunabilir. Haftada üç defadan az dışkılama kabız olduğunuzun bir işaretidir.

5. Bozulmuş böbrek fonksiyonu
Böbrekler kanı filtrelemek ve idrar seyreltmesini sürdürmek için yeterli sıvı alımına ihtiyaç duyar. Dehidrasyon böbrek fonksiyonlarını bozabilir.

6. Azalan kan basıncı
Dehidrasyon, kan hacminin azalmasına, kalp atış hızının artmasına ve kan basıncının düşmesine yol açarak potansiyel olarak bayılma veya ortostatik hipotansiyona neden olabilir.

7. Erken cilt yaşlanması
Dehidrasyon ciltte kuruluğa ve iltihaplanmaya yol açarak yaşlanma sürecini hızlandırabilir. Kuru cilt ve dudaklardan görülebilir.

8. Isı bitkinliği
Yetersiz sıvı alımı, yüksek sıcaklıklara maruz kalmayla birleştiğinde vücudun yeterince soğutulamaması nedeniyle ısı bitkinliğine neden olabilir.

9. Eklem ağrısı
Kıkırdak ve yapılarının %80'i su içerir. Sıvı alımının azalması kıkırdak fonksiyonunu etkileyerek eklem sürtünmesinin ve ağrının artmasına neden olabilir.

10. Denge sorunları ve baş dönmesi
Dehidrasyon vestibüler sistemi etkileyerek dengeyi etkileyebilir ve vertigoya neden olabilir. Vestibüler sistem vücut dengesini düzenlemek ve sürdürmek için çalışan bir sistemdir.

11. Elektrolit dengesizliği
Yetersiz hidrasyon, elektrolit dengesini bozabilir ve potansiyel olarak kas krampları ve kan asiditesinin artması gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.

12. Akıl sağlığına etkileri
Kronik dehidrasyon strese, kaygıya ve depresyona neden olur.

#su #sutüketimi

Daha fazla bilgi almak için web sitemizi ziyaret

Daha fazla bilgi almak için web sitemizi ziyaret edebilir,
☎️ +90 501 068 66 25 no’lu hattımızı arayarak randevu oluşturabilirsiniz.

#karın
#karınbölgesi
#abdominal
#kesiyerifıtığı
#insizyonelherni
#incisionalhernia
#ameliyatsonrası
#bağırsaksağlığı
#dikkatedilmesigerekenler

Bağırsak rezeksiyonu, kolektomi olarak da adland

Bağırsak rezeksiyonu, kolektomi olarak da adlandırılır, tıkalı veya hastalıklı olan büyük bağırsağın bir kısmını çıkarmak için yapılan bir operasyondur.

Ameliyatınızdan sonra, ne yiyip ne yiyemeyeceğiniz size söylenebilir. Bazı yiyecekler bağırsağınızı tahriş edebilir veya ameliyatın yan etkilerini daha da kötüleştirebilir.

İşte ameliyattan sonra nelerden kaçınmanız gerektiği ve diyetinizin bir süre nasıl değişmesi gerektiğiyle ilgili yönergeler.

1- Sıvı gıdalar ile beslenin.

2- Sindirimi zor olduğu için ilk 6 hafta lifli gıdadan uzak durun.

3- Çiğ Ürünleri ilk 5 hafta tüketmeyin.

4- Yağlı yiyecekler ishal yapabileceği için ilk haftalar tüketilmemelidir.

5- Baharat kullanmayın ( ilk 4 hafta )

6- Fasulye ve Süt Ürünlerinde sindirimi kolay olmayan şeker türleri mevcut. ilk 5 hafta tüketilmemelidir.

7- Kahve ve gazlı İçecek tüketimine bir süre ara verin.

8- İçkiyi bırakın.

9- Büyük yemekleri bölüp küçük porsyonlar halinde tüketin.

10- 6 hafta sonra kendi diyet alışkanlığınıza dönüş yapabilirsiniz.

#bağırsak
#bağırsaksağlığı
#bağırsaksagligi
#bağırsakdostu
#bağırsakameliyatı
#bağırsakflorası
#bağırsakhastalıkları
#beslenme
#sağlıklıbeslenme
#beslenmeönerileri
#ameliyatsonrasıbeslenme
#sagliklibeslenme
#healthyeating
#intestinalhealth
#darmgesundheit
#gesundesessen

Daha fazla bilgi almak için web sitemizi ziyaret

Daha fazla bilgi almak için web sitemizi ziyaret edebilir,
☎️ +90 501 068 66 25 no’lu hattımızı arayarak randevu oluşturabilirsiniz.

#bağırsak
#bağırsaksağlığı
#beslenme
#tuvaletalışkanlığı
#kronikyorgunluk
#kilokaybı
#anemi
#yutmabozuklukları
#dışkıdakan
#asitreflüsü
#sağlık

50 yaşın altındaki kişilerde kolorektal (kolon

50 yaşın altındaki kişilerde kolorektal (kolon) kanseri teşhisleri artıyor. Bu yüzden başta ABD olmak üzere tüm dünyada kolon kanseri taraması 50 yaşından 45 yaşına değiştirmesine yol açtı.

2017 yılında yapılan bir araştırmaya göre Y kuşağı (1981-1996 yılları arasında doğanlar), 1950'de doğanlara kıyasla iki kat daha fazla kolorektal kanser riskine sahiptirler.

Aynı araştırma, 55 yaşın altındaki kişilerin ileri evre hastalık tanısı alma olasılığının yaşlı yetişkinlere göre yaklaşık %60 daha fazla olduğunu buldu. Bu da kolon kanserinden kurtulma şansını daha da zorlaştırıyor.

Kolorektal kanser, 50 yaşın üstündeki kişiler arasında kanserden kaynaklanan ölümlerin önde gelen nedenidir. Bu yüzden erken teşhis edilmesi hayati önem taşır.

Kolon kanseri teşhislerindeki artışa neyin sebep olduğu tahmin edilsede tam bilinmemektedir. Ancak yetersiz beslenme ve fiziksel aktivite eksikliği risk faktörleri arasında görülmektedir.

#kolon
#kolonkanseri
#kolonkanseritarama
#darmkrebs
#kolorektal
#kolorektalkanser
#kolorektalkanserler
#kanser
#kansertaraması
#bağırsak
#bağırsaksağlığı
#bagirsaksagligi

TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN